20 C
Adana
Perşembe, Nisan 25, 2024

Başkanın Mesajı

Yayın Tarihi:

Saygıdeğer Üyelerimiz,

2023 yılına asrın deprem felaketiyle başladık. 6 Şubat’ta Adana’mızın da içinde bulunduğu 11 ili etkileyen Kahramanmaraş merkezli büyük bir deprem yaşadık. Allah böyle acıları bir daha yaşatmasın. Devlet, millet olarak el ele bu yaraları hep birlikte sarmak için büyük gayret gösterdik. Ülkemiz, deprem sonrasında çok büyük bir kenetlenme ve yardımlaşma örneği gösterdi. Türkiye’nin dört bir yanından tüm il ve ilçelerden tırlar dolusu yardımların deprem bölgesine gittiğini görmek hepimizi çok duygulandırdı. Biz büyük ve asil bir milletiz. Bu yardımlaşma, birlik ve beraberliğimizin en büyük göstergesidir. Milletçe bu yaraları da sarmayı en kısa süre içerisinde başaracağız. Yaşanan bu büyük afet sonrasında da insanların ekonomik yönden ayakta durması ve hayatını sürdürmesi gerekmektedir. Adana’mızın da içerisinde bulunduğu afet bölgesi; ekonomisiyle, tarımıyla, gıdasıyla büyük çapta Türkiye’yi besleyen bir bölgedir. Bu illerde ciddi ürünler yetiştirilmektedir. Bu illerin bir an önce toparlanması, ayağa kalması lazım. Devlet millet kaynaşması olmadığı zaman en gelişmiş ülkelerin bile bu zorlukların üstesinden gelmeleri mümkün değildir. Bu duyguları hep beraber yaşadık. Depremde hayatını kaybedenler bizim inancımıza göre şehitlik mertebesindedir. Hayatını kaybeden insanlarımıza Allah’tan rahmet, depremden etkilenen tüm vatandaşlarımızın Cenab-ı Allah yardımcısı olsun.

Rusya-Ukrayna savaşı devam ederken, 2023 yılının son çeyreğinde patlak veren Filistin-İsrail savaşının etkilerini en çok hissedecek iller arasında Adana’mız yer almaktadır. Adana, coğrafi olarak sınır bölgelerine yakın bir konumda bulunmaktadır. Bundan dolayı, savaş sonucu oluşabilecek herhangi bir göç dalgasından en çok etkilenecek bölgedeki illerin başında Adana’mız gelecektir. Bölgesel savaşlar veya istikrarsızlık ilimizi doğrudan etkileyerek Adana’nın ekonomik ve güvenlik risklerini artırmaktadır. Bölgedeki istikrarsız durum, Adana’dan komşu ülkelere yapılan tarım ürünleri ihracatını olumsuz etkilemektedir. Savaşlarda çocuk, kadın yaşlı demeden sivillere yönelik tüm saldırıları lanetliyorum. Unutmayalım ki hiçbir savaşın kazananı olmaz. Bu coğrafyanın tüm savaşlardan arınarak bir an önce huzura kavuşması dileğimizdir.

Deprem ve savaş gibi tüm bu olumsuzluklarının yanında, belki çoğumuzun da gözden kaçırdığı iklim değişikliği adını verdiğimiz bir değişim ve dönüşümle karşı karşıyayız. İklim değişikliği, Dünya’nın iklim sistemindeki uzun dönemli değişiklikleri ifade eder. Bu konuyla ilgili mücadelede kararlı tavırlar sergileyen ülkelerde; yenilenebilir enerji kaynaklarına geçiş, yeni elektrik ağları kurulması, enerji verimliliğinin artırılması, düşük karbonlu ulaşım seçeneklerinin çoğaltılması gibi projelere olan talep artacak ve böylece yatırımcılar için yeni fırsatlar oluşacaktır. Hiç şüphesiz bu yeni alanlarda çalıştırılmak üzere ciddi bir istihdam ihtiyacı ortaya çıkacaktır. Bu ihtiyaca bağlı olarak ülkelerin plan ve politikalarını revize etmeleri gerekecektir. Bu değişim kapsamında özellikle Avrupa Birliği ile ticari ilişkileri bulunan tüm kurumların daha çok önüne çıkacak kavram Yeşil Mutabakat’tır.

Yeşil Mutabakat, Avrupa Birliği’nin iklim politikalarını ve çevresel sürdürebilirliği hedefleyen bir girişimdir. Bu inisiyatif, 2019 yılında Avrupa Komisyonu tarafından başlatılmıştır. Temel amacı, Avrupa Birliği’nin 2050 yılına kadar karbon nötr olmasını ve çevresel sürdürülebilirlik hedeflerini gerçekleştirmesini sağlamak olarak özetlenebilir. Yeşil Mutabakat, çeşitli politika alanlarını kapsayan bir stratejidir. Sürdürülebilir tarımı teşvik eder. Tarım ürünlerinin üretiminde çevre dostu yöntemlerin benimsenmesini teşvik ederken, doğal kaynakların daha iyi korunmasını hedefler. Türk tarımı, yeşil mutabakat prensiplerine uyum sağlamak için sürdürülebilir uygulamalara yatırım yapabilir.

Karbon ayak izi, tarımın çevresel etkilerini değerlendirmeye yardımcı olur. Tarımın sera gazı salımlarını azaltmak, iklim değişikliği ile mücadelede kritik bir rol oynar. Türk tarımının karbon ayak izini azaltması, sürdürülebilir tarım uygulamalarına geçiş ve enerji verimliliği gibi faktörlerle ilgili çalışmaları gerektirebilir. Sonuç olarak, karbon ayak izi ve yeşil mutabakat, Türk tarımının çevresel sürdürülebilirlik ve iklim değişikliği ile mücadelede daha etkili bir şekilde faaliyet göstermesine yardımcı olacaktır. Bu çerçevede, çevre dostu tarım uygulamalarının teşvik edilmesi ve karbon salımlarının azaltılması önemlidir.

İklim değişikliğine uyum kapsamında, Türkiye Cumhuriyeti’nin yüzüncü yılında vizyon projesi olan Milli Elektrikli Otomobil TOGG aracımız Borsamıza tahsis edildi. Bu inovatif girişimin birçok sektörde kendini göstermesi bizi son derece memnun edecektir. Bu sistemin ayrılmaz bir parçası olan TRUGO TOGG Elektrik Şarj Dolum İstasyonumuzu da Borsa Kompleksimizde en modern şekliyle hayata geçirdik. Şu an istasyonumuzda aynı anda iki araç şarj edilmektedir. Bu kolaylıkla birlikte altyapısını hazırladığımız ikinci şarj cihazımızı da ihtiyaca göre faaliyete geçirmeyi planlıyoruz. Adana Ticaret Borsamız yüz yılı aşkın hizmeti ile ülkemizin ilk kurulan borsalarındandır. Bu asırlık çınara yakışan faaliyetleri hep birlikte gerçekleştiriyoruz. Bu kararların alınmasında fedakârca davranan meclisimize, yönetimimize, çalışanlarımıza, üyelerimize ve diğer tüm emeği geçenlere teşekkür ediyorum.

2023 yılında Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yılını büyük bir coşkuyla kutladık. Nice yüz yılları millet olarak yaşamak dileğiyle, Cumhuriyetimizi bizlere armağan eden Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını minnet, saygı ve rahmetle anıyorum. 2024 yılının da tüm dünyaya barış, huzur ve hayırlar getirmesini diliyor, şükranlarımı sunuyorum.

Şahin Bilgiç

Yönetim Kurulu Başkanı

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu belirtiniz!
Lütfen adınızı giriniz

SON HABER/DUYURU

SOSYAL MEDYA

2,209BeğenenlerBeğen
1,336TakipçilerTakip Et
3,862TakipçilerTakip Et